Diyar-ı Hind’de bir de Serhind var

diyarishind

Pencap bölgesinde 500 bin nüfuslu ve içinde sayısı 100’ü geçmeyen Müslümanı ile Serhind şehri, Müslüman ahalinin yegane sığınağı büyük mutasavvıf İmam-i Rabbani Ahmet Faruki Serhendi’nin huzur ocağı külliyesine 3 asırdır ev sahipliği yapmakta.

Diyar-ı Hind asırlar boyu zengin doğal kaynaklarıyla, Hinduizm ve onun bir şubesi olan Budizm vasıtası ile ruhsal arınma, huzur ve olgunlaşma arayan insanların sığındığı mistik felsefesi ve mihracelerin görkem ve fantezi dolu yaşamlarının çekiciliği peşinde koşan maceraperestler için ise eşsiz cazibesiyle medeniyetlerin ve kavimlerin tutkularının aktığı bir coğrafya olmuş.

Hindistan bugün Batılı kaşifl er için bu açıdan bir cazibe merkezi olurken yaşadığımız coğrafyanın ferdi olan bir gezgin için ise iki yönü biraz gölgede kalmış.

Birincisi; Şah Cihan’ın Mümtaz, Cihan’a olan aşkının abidesi olarak Agra’da inşa ettirdiği Taj Mahal’de sembolleşen ve insanların bunun ötesini tanımak için pek çaba sarfetmediği; Hindistan’ın bir çok bölgesini abidevi eserlerle bezeyen ve 10. yüzyılda Gazneli Mahmut ile başlayıp, Babürlülerle devam ederek 18. yüzyıla kadar etkisi süren Türk dönemi. İkincisi ise İslam tasavvuf öğretisinin temel şahsiyetlerinden bazılarının yetiştiği bir bölge olma özelliğidir.

Hindistan’a günün birinde yolunuz düşerse Ganj Nehrinde Hinduizm’in, Sarnath’da Budizm’in mistik dünyasında kendinden geçenlere ilaveten, bu ülke gerçeğini kavramak için Delhi’de, Ajmer’de kök salmış İslam tasavvufunun çınarlarını tanımanın yanında, bir de kuzeyde yer alan manevi bir trafo merkezini de keşfetmek lazım.

Şimdi gelin sizlerle, gözden ırak ancak aşıkların gönül içre yaşattıkları bu bölgeye; Pencab’ın Serhend şehrine doğru yola çıkalım…

İslam’dan, Musevilik’ten ve Hıristiyanlık’tan çeşitli izler taşıyan bölgede; 15. yüzyıldan itibaren yayılmaya başlayan Sih dininin mensuplarının ezici çoğunluğu teşkil ettiği Pencap bölgesinde, 500 bin nüfuslu ve içinde sayısı 100’ü geçmeyen Müslüman ile Serhind şehri; 300 yıllık görkemli Sih mabedinin hemen yanı başında, şehirdeki Müslüman ahalinin yegane sığınağı, büyük mutasavvıf İmam-ı Rabbani Ahmet Faruki Serhendi’nin huzur ocağı külliyesine 3 asırdır ev sahipliği yapmakta.

Serhind, Pencap eyaletinin başkenti Çandigar’a 1 saat mesafede. Ahalisinin çoğu, bölgenin son derece verimli topraklarında tarım ile karınlarını doyuruyorlar. Şehirde, Türk kökenli hanedanların medeniyet izleri hala yerinde. Firuzşah Tuğluk şehri, 1360’da bölgenin başkenti yapmış ve buraya büyük bir kale inşa ettirmiş. O zamanlarda, Sih inancının önemli yayılma bölgelerinden olan Serhind’de yaşayan Sih ulularından Guru Gobne Sih’in iki genç oğlu, bu kalenin duvarlarına canlı canlı gömülmüş. İşte şehirdeki görkemli Sih mabedi, bu kalenin yerine yapılmış. Bugün, bu dinin salikleri akın akın buraya gelerek kendilerine göre ruhsal bir dinginlik peşindeler.

Bu mabedin yanında, oldukça geniş bir araziyi ihata eden duvarların içinde, ağaçlıklar arasındaki külliyede İmam-ı Rabbani’nin Hind-İslam mimarisinin zarafetini taşıyan türbesi ve mescidi ile müridan odaları, misafi r odaları ve aşevi mevcut. Türbeye göre batı tarafında bir oğlu Muhammed Masum doğu tarafında ise diğer oğlu Muhammed Seyfullah medfun. Oldukça büyük bir cümle kapısından girilen külliyenin türbeye giden yolunun her iki yanındaki misafi r odalarında insanlar geleni gideni ağırlama telaşesindeler. Külliye’de bir yandan da kapsamlı bir bakım ve onarım faaliyeti sürmekte. İmam-ı Rabbani’nin ahfadından olan ve “tekkenin” “seccade nişini” yani bir anlamda şeyhi olan Yahya Efendi, burada ikamet etmekte ve İmam-ı Rabbani külliyesinin mevcudiyetinin buradaki İslam kimliğinin devamı için çok önemli bir rol oynadığını belirtmekte.

Benzer konular

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir