Bir Çağın Öncüsü: Gazzâlî Ve Ahlâk Düşüncesi
Dr. Ömer Bolat Albayrak Grubu Genel Koordinatörü Kırmızı-Beyaz Hayat Kültürü Dergisi olarak bir süredir fikirleri ve geride bıraktığı eserleriyle bizlere yön vererek ufkumuzu açmış, medeniyetimizin kurucu düşünür ve bilginlerini kapak konusu olarak işlemeye çalışıyoruz. Hiç kuşku yok ki içinde bulunduğumuz dönem, her alanda çok hızlı değişimlerin yaşandığı, pek çok eski düşüncenin terk edildiği ve yeni atılımların yapıldığı bir çağ olarak dikkati çekiyor. Bununla beraber bizler, geçmişimize baktığımız zaman, terk edilmesi gereken değil, tam aksine, tekrar tekrar ısrarla ele alıp anlamaya çalışmamız gereken değerler görmekteyiz. Bundan yaklaşık bin yıl önce yaşayan Gazzâlî, işte bu değerlerimizden sadece biri.
Modernizm ve peşi sıra sürüklenip gelen post-modernizm etkilerinin ardından günümüzde doğu-batı ayrımı yapmaksızın gördüğümüz çok önemli bir olgu var: Gerçek bilgiye ulaşabilmeye yönelik güvensizliğimiz. Bütün bilgi ve ahlâk değerlerinin bir tür ‘görecelilik’ kazandığı bugünlerde insan tabiatını dikkate alan ve onu ‘en yüce mutluluk’ hedefine ulaştırmayı gaye edinmiş bir ahlâk anlayışına ise her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Gazzâlî, İslâm toplumunun yetiştirdiği çok yönlü bilginlerden biri. Hukuk, felsefe, teoloji gibi alanlarda yazdığı onlarca klasik eserin yanında belki de en önemli niteliği olarak gösterebileceğimiz şekilde bir ‘ahlâkçı’ olarak ön plana çıkıyor. Acaba Gazzâlî günümüzde yaşanan bu bilgi ve ahlâk bunalımı karşısında nasıl bir tutum benimserdi? Gazzâlî’nin iyi ahlâk sahibi olmak ile ‘müslüman olma’yı eşdeğer kabul ettiği bir düzlemde kendimizi nasıl bir sorgulamaya tabi tutabiliriz? Nasıl daha iyi bir ahlâk sahibi olabiliriz? Bunlar belki de hayatımızda her gün sormamız gereken en önemli sorular olarak her zaman zihnimizi meşgul etmeli. Bu kaygılarla, Gazzâlî’ye ve onun ahlâk düşüncesinin temel tartışma noktalarına dikkat çekmeyi bu sayının başlıca hedefi olarak tespit ettik ve Gazzâlî hakkında az sayıdaki uzmanlardan biri olan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı ile Gazzâlî’yi ve onun ahlâk düşüncesini konuştuk. Sayın Çağrıcı’nın söylediklerinden hareketle Gazzâlî’nin sadece bizim için değil, tartıştığı konuların güncelliği sayesinde aslında din-kültür ayrımı olmaksızın her bir insan için önemli bir düşünür olduğunu gördük.
Belki de aynı kaygıyla ele aldığımız bir diğer konu da Süleymaniye Kütüphanesi ve içinde barındırdığı muhteşem hazine. En eski eseri 1300 yaşından fazla olan bu kütüphane, her alandan araştırmacıyı kendine çeken olağanüstü bir büyüye sahip. Bir medeniyeti kuran, yaşatan, geliştiren bütün unsurlar bu kütüphanede adeta. O yüzden Süleymaniye, geçmişimizi doğru bir zeminde anlayıp geleceğimize güvenle bakabilmemizin anahtarı sanki. Tozlu raflar ve el değmemiş kitaplarla hafızalara kazınan pek çok kütüphanenin aksine, Süleymaniye’nin bütün yazmalarının dijital ortama aktarılarak araştırmacılara sunulabildiğini görmek bizleri ayrıca heyecanlandırdı.
Yeni bir yılın arifesinde bulunuyoruz. Bu vesileyle 2013 yılının hepimize hayırlı kapılar açmasını temenni ediyor, bütün okurlarımıza sağlıklı ve mutlu günler diliyoruz..
Dr. Ömer Bolat
Albayrak Grubu Genel Koordinatörü
Okumak için tıklayın.