İstanbul’daki Karadenizli nüfusunun azımsanmayacak derecede fazla olduğu biliniyor. Buna karşılık Karadeniz’in mutfak kültürünü bize tanıtacak mekânlar neredeyse yok denecek kadar az. İstanbul’da Güneşli ve Bostancı’da olmak üzere iki ayrı yerde bulunan ‘Nalia Karadeniz Mutfağı’ bu olguyu kökten değiştirecek bir lezzet ve hizmet anlayışına sahip. Karadeniz’in bütün tatları doğallıkları muhafaza edilerek usta aşçıların ellerinde özenle hazırlanıyor ve Nalia sizi tadı damağınızda kalacak bir Karadeniz turuna davet ediyor.
Nalia Karadeniz Mutfağı adını, Karadenizlilere özel, ‘nalia’ adlı ahşap bir yapıdan alıyor. Bu, Gürcü kökenli bir kelime. Özellikle, hasat edilen mısırları korumak için yapılan ve bir diğer adı da ‘serender’ olan nalia, Karadeniz’in geleneksel mimarisinin en önemli öğelerinden birini teşkil ediyor. Nalia Karadeniz Mutfağı’nı Rizeli Süleyman ve Erol Emirhan Tarakçı kardeşler işletiyor. İstanbul, Güneşli Radar’da 2006 yılında açılan Nalia Karadeniz Mutfağı, otoparkı, kablosuz internet bağlantısı, 220 kişilik yemek salonu, 60 kişilik toplantı salonu ve özel peyzaja sahip bahçesiyle müşterilerine hizmet veriyor. Yemeklerinin bu kadar beğenilmesini kullandıkları malzemelere ve ustalıklarına bağlayan mekân sahibi Süleyman Tarakçı, “Yemeklerimizde hiçbir şekilde endüstriyel margarin kullanmıyoruz.
Nalia’da meralardan tabii yöntemle elde edilen tereyağı, katkısız koleti peyniri ve Rize kavurması kullanılıyor” dedi. Gündüzleri genelde çevresindeki işyerleri çalışanları, akşamları ise daha çok aileleri ağırlayan restoranda kuru fasulye, mıhlama ve Karadeniz pidesi ilgi görüyor. Pide çeşitleri de bir hayli geniş. Kıymalı, pastırmalı, sucuklu, kavurmalı, kuşbaşılı, mantarlı, kaşarlı, Trabzon peynirli ve isteğe göre karışık pide çeşitleri farklı damaklara hitap ediyor. Karalahana sarması, Rize kavurması, Hemşin mıhlama, Çayeli kuru fasulye, Trabzon yaprak döner, hamsili pilav, turşu kavurması, hamsi çilihtası ve kara lahana çorbası da Nalia’nın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Güneşli şubesinin şahane bahçesi, yemek yemek ve harika bir vakit geçirmek için ideal. Bostancı’daki Maçkalı Sunay Akın’ın köşkünde hizmet veren restoran ise tarihi köşkün birinci ve ikinci katlarına yayılmış. Bazı odalara kanepe ve koltuklar yerleştirilmiş. Yemekten sonra burada çay, kahve içebiliyorsunuz. Etrafı gözden geçirdiğinizde, kendinizi bir restorandan çok tarihi bir köşkün yemek salonunda ağırlanıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Nalia, Karadeniz Mutfağını İstanbul’da en etkin şekilde tanıtan lokanta olarak göze çarpıyor.
Nalia aynı zamanda Türkiye’deki restoran kültüründe bazı ilklerin de sahibi. Çocuk oyun odasını Himalaya tuz tuğlasından ve kristal tuzlardan yaptırmaları ve içindeki bütün oyuncakların ahşaptan olması buna sadece bir örnek.
Nalia’da Karadeniz’in eski tatlarına yeni lezzetler katılıyor. Karalahana çorbası, hamsi tava, hamsili pilav, sebzeli hamsi çilihtası, Çayeli kuru fasulyesi, Kıtır mantı, Mıhlama ve ince hamurlu bol malzemeli pideler sağlık ve lezzeti bir arada bulmak isteyenler için özenle hazırlanıyor. Süleyman Tarakçı, Nalia’nın Karadeniz yemek kültürünü temsil eden mekânlar arasındaki yerini şu şekilde değerlendiriyor: “Bu mesleğin rekabeti olmayan bir sektör. İşinizi iyi yaparsanız rekabet sektörü oluşmaz. Bu sektör hiçbir emperyalizme hizmet etmeyen sektördür. Başlı başına bir sektördür. Düşüncemiz sadece burada kalmak değil. İstanbul Anadolu yakasında da eşsiz damak tadımız olan Karadeniz Mutfağını insanlarımıza sunmak. Her kesimden müşterilerimiz mevcut. En büyük hayalim bir gün yurt dışında, tek nokta da olsa bu sektörde bir işyeri açıp yurt dışından ülkemize para girmesini sağlamak.” Tarakçı Nalia’yı açmaktaki gayelerini ise şu sözlerle özetliyor: “Karadeniz mutfağını dar mutfak olmadığını göstermek istiyoruz. Burada yapmış olduğumu yemeklerin malzemesini tamamen yöremizden getirtmekteyiz. Fasulye’yi İspir’den, Tereyağı, Koleti peyniri vs. gibi mutfak ürünlerimizi Çayeli’nden almaktayız.” En büyük hedefinin üçüncü şubesini açtıktan sonra Karadeniz mutfağını dünyaya duyurmak olduğunu ifade eden Tarakçı, “Dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelen mutfaklar var. Rus mutfağı geliyor, İtalyan mutfağı geliyor, Meksika mutfağı geliyor, Çin mutfağı geliyor, Arap mutfağı geliyor, geliyor da geliyor. Nasıl bunlar gelip bizim ülkemizde kendi ülkelerine katma değer sağlıyorsa biz de dünyaya açılıp kendi ülkemize katma değer sağlamamız gerekiyor” diyor.Nalia’nın mutfağı, geleneksel Karadeniz Mutfağı’nın izlerini taşırken diğer yandan da sağlığı, özgünlüğü ve hassasiyeti gözetiyor. Nalia Karadeniz Mutfağı’nda tüm tarifler, sağlıklı malzemeler ve doğru pişirme yöntemlerini bir araya getirilerek hazırlanıyor. Nalia’nın en önemli mutfak sırlarından biri de tuzu. Tüm yemekler doğal, rafine edilmemiş ve dünyanın en sağlıklı tuzu olarak bilinen Himalaya Tuzu kullanılarak pişiriliyor. Ayrıca glutensiz yapısıyla sindirim dostu Mısır Ekmeği, hiçbir buğday türevi ürün kullanılmadan hazırlanmakta. Nalia’daki bütün yemekler aynı özen ve titizlikle hazırlanıyor. İnce doğranmış karalâhana, mısır yarması, barbunya ve mısır unu ile hazırlanan Karalahana çorbasında iç yağı eritilerek kullanılıyor. Satır kıyma, mısır yarması, pirinç ve bulgurdan oluşan iç harcı ile Nalia’da Karalâhana Sarması, kemik suyunda pişirilerek servise sunuluyor. Mısır unu ile yapılan en lezzetli yemeklerden biri olan mıhlama özel tavasında, kazeinsiz tereyağı, yöresel çeçil peyniri ile doğru ısıda ve doğru kıvamda… Çayeli Kuru Fasulye Kazeinsiz tereyağı ve İspir şeker fasulyesi ile köpüğü özenle alınarak pişirilen Kuru Fasulye, hazım sorunu yaşamak istemeyenler için hem hafif hem de tam lezzetinde. Nalia’da Karadeniz Pide’si, 180gr hamura, 180gr malzeme kullanılarak hazırlanıyor. Hamsi tava, hamsili pilav, sebzeli hamsi çihiltası ve hamsili makarnada dondurulmuş ürün kesinlikle kullanılmıyor; sadece sezonunda olmak üzere, günlük Karadeniz Hamsisi kullanılmaktadır.
Elde açılan özel hamuru ve satır kıyma ile içi doldurulan Kıtır Mantı, haşlanmadan pişiriliyor. Fırınlanarak pişirilen mantı, tereyağı ile tavada kızartılıp lezzetlendirilerek sunuluyor. Hem kırmızı et kullanarak hem de tavuk etli olarak hazırlanan Rize Tava ise içerdiği özel baharat karışımı ile şık bir düşüncenin ürünü olarak menüdeki yerini alıyor. Zengin kahvaltı seçeneklerinin de sunulduğu Nalia’da son olarak Nalia Mısır Tatlısı glutensiz saf mısır unundan yapılan ve buğday türevi hiçbir ürün kullanılmadan hazırlanan bir tatlı. Nalia’nın bu özel mısır tatlısı, çölyak hastalarının dahi rahatlıkla tüketebileceği özel tariflerden. Nalia’da Karadeniz’e özgü tatlara yeni yorumlar da getiriliyor. Kişnişli Thai sos ile yapılan ‘Nalia salata’, hardal soslu ızgara hellim salata, mozzarella peynirli roka salatası, tavuklu Sezar salata ve Meksika usulü steak salata bunlardan bir kaçı.
İstanbul’da, Güneşli Radar’da ve Bostancı’da hizmet veren Nalia Karadeniz Mutfağı’nda mıhlamadan Rize kavurmasına, hamsi çilihtasından turşu kavurmasına Karadeniz’in meşhur yemekleri katkısız malzemelerle hazırlanıyor ve müşterilere sunuluyor. Bu anlamda Nalia, Karadeniz Mutfağını İstanbul’da en etkin şekilde tanıtan lokanta olarak göze çarpıyor.
Nalia Türkiye’deki restoran kültüründe bazı ilklerin de sahibi. Çocuk oyun odasını Himalaya tuz tuğlasından ve kristal tuzlardan yaptırmaları ve içindeki bütün oyuncakların ahşaptan olması buna sadece bir örnek.
Karalahana sarması, Rize kavurması, Hemşin mıhlama, Çayeli kuru fasulye, Trabzon yaprak döner, hamsili pilav, turşu kavurması, hamsi çilihtası ve kara lahana çorbası da Nalia’nın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.