Trekking, doğada, bir noktadan diğer bir noktaya varmak için yapılan genelde hafif tempolu sportif yürüyüşler olarak tanımlanır. Bu yönüyle, günlük yaşamın stresini doğada üzerinden atmak, şehrin karmaşasından dağ-bayır gezerek kurtulmak, temiz havada doğal hayatı doyasıya hissetmek isteyenler için özel bir etkinlik. Türkçe’de tam bir karşılığını bulmak güç fakat şimdilik ‘doğa yürüyüşü’ diyebiliriz. Sağlıklı olmak için her yaşta yapılabilecek bu spora gereken malzemeler ise sadece eşofman ve yürüyüş ayakkabıları…
Trekking, doğada, bir noktadan diğer bir noktaya varmak için yapılan genelde hafif tempolu sportif yürüyüşler olarak tanımlanır. Bu yönüyle, günlük yaşamın stresini doğada üzerinden atmak, şehrin karmaşasından dağ-bayır gezerek kurtulmak, temiz havada doğal hayatı doyasıya hissetmek isteyenler için özel bir etkinlik. Türkçe’de tam bir karşılığını bulmak güç fakat şimdilik ‘doğa yürüyüşü’ diyebiliriz. Sağlıklı olmak için her yaşta yapılabilecek bu spora gereken malzemeler ise sadece eşofman ve yürüyüş ayakkabıları…
XIX. yüzyıldan sonra düşünce hayatında ortaya çıkan Naturalist (doğacı) akımın bir ürünü diyebiliriz trekking için. İnsanların doğayı keşfetme, yeni canlı türleri tanıma ve doğayla iç içe olma özleminin bir dışavurumu olan bu etkinlik için zamanla gruplar hatta kulüpler bile oluşmuş. Şehir hayatının gerektirdiği hızlı, yoğun ve yorucu yaşam stilinden uzaklaşarak tabir caizse tekrar doğallımıza dönmeyi hedefleyen bu spor kesinlikle bir eğlence turu değildir. Trekking belirli zorluklar içerir ve kişinin dayanıklılığının yanında spora yatkınlık da zorunludur.
Doğaya çıkmak, doğanın dinginliğini ve temizliğini görmek insanın içyapısında hissedilen bir ferahlamaya neden olur ve bu tekrarlandıkça şehirden ruhen kopmalar ve kendi iç hissiyatına geri dönüşler başlar. İşte trekking ya da doğa yürüyüşleri insana doğayı ve kendini keşfettiren, tanıtan ve öğreten bir eğiticidir.
Trekking, bu sporu bir alışkanlık ve branş haline getirenler tarafından tüm yıl boyunca yapılabilir. İlk ve sonbahar ayları; Mart, Nisan, Mayıs ve Eylül, Ekim, Kasım, trekkinge başlamak isteyenler için ideal dönemlerdir.
Doğa yürüyüşleri işte bu ihtiyaçlarımızı karşılamak için en güzel adımları sağlar bize.
Bizler temiz hava almak, spor yapmak, sağlığımızı korumak, fotoğraflamak, keşfetmek, anlamaya çalışmak, doğa ile iç içe yaşamayı öğrenmek gibi türlü sebeplerle doğada yürüyüşler yaparız. Bu yürüyüşleri doğa ile uyum içinde yapılan geziler olarak algılamalı ve yeni bölgeleri keşfetmek için yapmaya devam etmeliyiz. Sadece bir hedefe varmak için yapılan yarış gibi değerlendirmek, trekking ruhuna uymamaktadır. Trekking özellikle, doğanın yakından görülerek, detaylı incelenerek, sürekli güç sarf edilerek, irade gösterilerek yapılan bir yürüyüş ve keşif aracı olduğu için, araçlarla yapılan doğa turlarına göre daha üstündür. En önemli özelliği de kişinin iradesini ve dayanıklılığını kuvvetlendirmesidir.
İnsanın sağlığını korumak, kendine olan güvenini kaybetmemek, doğaya olan sevgisini artırmak için uzun seneler zevkle yapacağı yegâne spordur. Araştırmalar düzenli, tempolu ve devamlı bir yürüyüş yaşantısının önce fizyolojik ve akabinde psikolojik değerinin olduğunu kesin olarak göstermektedir. Ortalama 1 saatlik bir doğa yürüyüşü 500 kalori yaktırmaktadır. Kasları güçlendirir ve endorfin miktarını çoğaltıp strestesin azalmasını sağlar.
Trekking özel bir yetenek gerektirmez. Yediden yetmişe sağlıklı olan herkes yapabilir. Batı ülkelerinde ihtiyarlar tarafından daha fazla rağbet görmektedir. Trekkinge grup olarak veya yalnız gidilmek isteniyorsa bu işi yapan seyahat acentelerine başvurarak çeşitli trekking gezilerine katılmak mümkün.
Trekking her mevsimde yapılabilir; ancak hava ve ortam şartlarına, uzunluğuna ve zorluk derecesine göre gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Trekking parkurları birkaç saat sürebileceği gibi birkaç hafta hatta ay da sürebilir.
Çeşitli trekking tipleri ve bunlara bağlı zorluk dereceleri vardır. Klasik ve asıl trekking yürüyüşünün içinde rehberin yanı sıra yardımcı rehber, yük hayvanları veya dağcılıktaki sherpa gibi taşıyıcı insanlar ve aşçı bulunur. Burada yürüyüşçüler sadece yürümektedir. Bu tip doğa yürüyüşleri dünyada ve ülkemizde bazı yerlerde halen yapılmaktadır. Ama daha çok yapılmakta olan trekking, yürüyüşçünün yükünü tamamen kendisinin taşıdığı, meşakkatine de kendisinin katlandığı türdür. Çok yapılmayan iki trekking türünün de birincisi keşif/ macera yürüyüşleri, ikincisi de daha çok zorlu çıkışları içeren devamlı yükselerek yapılan dağcılık gibi olan trekkingdir.
Trekking, günübirlik doğa yürüyüşleri olan ve genelde orman patikalarında yapılan ‘Dayhiking’; yaylalarda yapılan ve gerektiğinde konaklama imkânının kullanıldığı sırt çantalı yürüyüşler olan ‘Hiking’; yine konaklamalı ve genelde dağcılık maksadıyla yapılan sırt çantalı yürüyüşler olan ‘Backpacking’ gibi türlere ayrılır. Bunun yanı sıra ormanlarda, çöllerde, dağlık alanlarda, açık alanlarda, kanyon ve dere yataklarında, karda, rotalı ve rotasız yürüyüşler gerçekleştirebilir. Ormanda yapılan trekkingler çoğunlukla vadi tabanına yakın yerlerde ve patikalarda yapılırlar. En çok yapılan trekking yeridir. Ormanda dikkat edilmesi gereken en önemli şey sık bitki örtüsü içinde kaybolmamaya çalışmaktır. Patika veya izleri kaybetmeden gitmeye dikkat etmek gerekir.
Sık ve alçak bitki örtülerinin içine girmemeli ve önde giden yürüyüşçü ile aradaki mesafeyi 2 metrenin üstüne çıkarmamalıdır. Çölde trekking sık yapılmamaktadır.
Özellikle ülkemizde çöl trekkingi olarak yapılacak bir bölge mevcut değildir. Yüksek gelir grubu genelde Afrika kıtasındaki çöllerde safari tarzı trekkingler düzenletmekte veya olan organizasyonlara katılmaktadırlar. Dağlık alanda trekking ise zaten genelde dağcılığa girmektedir. Kondisyona ve malzemeye dayalı bir spordur. Kayalara, yükseklerdeki soğuğa, hipotermiye ve düşmemeye dikkat etmek gerekir. Rota ve bölgeyi iyi bilen bir dağcının veya mihmandarın rehberliğinde yapılmaktadır. Açık alanda trekking, yaylalar arası geçişler ve yürüyüşlerdir. Çoğunlukla kamplıdır. Dikkat edilmesi gerekenler genelde çoban köpekleri ve açık hava şartlarıdır. Oldukça zorlu, özellikle kanyon geçişlerinde daha fazla teknik bilgi gerektiren, kondisyon ve efor sarf ettiren, malzemeye dayalı bir aktivite olan Kanyon ve Dere Yataklarındaki Trekking’de ise dikkat edilmesi gerekenler düşebilecek kayalar, suların sürükleyip sıkıştırdığı kütükler, ıslak kaya ve zeminler, çatlaklar, yarıklar ve uzun süre ıslak kalma durumunda oluşabilecek üşütmedir.
Belirli bir güzergâhı ve rotası olan, harita, pusula, GPS gibi navigasyon malzemelerinin kullanıldığı, uzun, konaklamalı, keşif maksadı da taşıyan, ormanlık ve dağlık arazide yapılan yürüyüş tipine ‘rotalı yürüyüşler’ denir. Dikkat edilmesi gerekenler kaybolmamak, rotayı doğru okumak ve kondisyondur. Harita ve arazi bilgisi yüksek bir rehberin olması gerekir. Özellikle ormanlık ve dağlık alanlarda yapılan, belli bir rotası olmayan, keşfe dayalı, kamp donanımı gerektiren süresi sınırlandırılmamış, yüksek dikkat, efor ve kondisyon isteyen yürüyüşler olan ‘rotasız keşif ve macera yürüyüşleri’nde ise bir rehber bile nelerle karşılaşacağını bilmez. Dikkat edilmesi gerekenler yaralanmamak ve malzeme kaybına neden olmamaktır. Hazırlığın çok iyi yapılması ve ruhen hazırlanılması gerekir. İlkyardım kiti her yürüyüşçüde ayrı ayrı olmalıdır. Rehberin orman bilgisi, hayatta kalma ve avcılık deneyimlerinin olması faydalıdır. Kış yürüyüşleri biraz daha fazla efor ve malzeme gerektirir. Kışın vücut, kar üzerinde yürüyüşte daha çok yorulur, bunun nedeni taşınan malzemelerin ağırlığının artması ve soğuğun vücudu daha çok zorlamasıdır. Soğuk, ıslak ve kar kışın yapılan doğa yürüyüşlerine en fazla etki eden etmenlerdir. Kalorisi yüksek karbonhidratlı yiyecekler yemeli ve terleme olayına çok daha fazla dikkat etmelidir. Kışın yapılan yürüyüşler çok daha iyi plânlama ve zamanlama gerektirir.
Doğa yürüyüşlerinin insanın vücut ve ruh sağlığı üzerinde çok olumlu etkileri olduğu uzmanlarca kabul edilmektedir. Yüksek kondisyon veya teknik istemiyor oluşu, sakatlanma vb. risklerinin çok düşük seviyelerde seyretmesi, maliyetinin az olması gibi nedenlerle kitlelerin en yoğun ilgi gösterdiği doğa sporudur.
Dağcılık sporunun pek çok alt türünden bahsetmek mümkündür. Yaz/kış dağcılığı, kaya/sportif tırmanış ve yapay tırmanış üç ana tür olarak dikkati çeker.
Bugün trekking, genelde şehrin stresinden kurtulmak isteyenlerin, hafta sonu günübirlik şehre yakın parkurlarda ya da yabancı ülkelerde 2-3 haftalık turlar şeklinde, profesyonel bir rehber eşliğinde gerçekleştirdikleri bir spor durumundadır.
Trekking yapmak isteyen kişinin yanında bulundurması gereken temel malzemeler; sırt çantası, spor ayakkabı, rahat bir pantolon, yedek çorap, ince bir mont, yağmurluk, matara, GPS cihazı ve basit yiyeceklerdir. Giysilerin yünlü ürünler olması rahatlığı artırır.
Trekking, bu sporu bir alışkanlık ve branş haline getirenler tarafından tüm yıl boyunca yapılabilir. İlk ve sonbahar ayları; Mart, Nisan, Mayıs ve Eylül, Ekim, Kasım, trekkinge başlamak isteyenler için ideal dönemlerdir. Ayrıca zindelik kazanmak ve temiz hava almak, iklimin güzelliği, ferahlığı ve fotoğrafik manzara vermesi açısından da bu aylar tavsiye edilir. İlk faaliyette kuru ve daha az sorunlu parkurların seçilmesi önemlidir.