Avize tasarımına sanatsal yaklaşımlar

avize

Aydınlanmak her insanın ihtiyacı. Karanlıkları giderip odamızı ışıldatan mumların, gaz lambalarının ve ampullerin dönemi belki de geçmiş olabilir. Fakat insanın estetik duygusunu ilmek ilmek işlediği avizeler daha uzunca bir müddet hayatımızda olacaklar muhtemelen.

Avizelerin diğer aydınlatma gereçlerinden ayrılan en önemli karakteristiği, tasarım teknikleri açısından sanatsal yaklaşımlara daha açık olması.

Ülke içindeki çalışmalarına ek olarak pek çok yurt dışı merkezine ihracat da yapan Gülşen Avize, mimari özelliklere göre dekoratif aydınlatma tasarımlarıyla her çeşit kamusal alan, otel, restoran, cafe, camii ve benzeri mekânlara aydınlatma çözümleri üretmektedir.

Evimizde bir salonun, camiinin ya da büyük bir yapının lobi kısmının olmazsa olmazıdır avizeler. Aslına bakılırsa bir salonu ‘salon’ yapan şeydir. Mimari yapıya kattığı estetik değer ile avizeler daha on ya da yirmi yıl öncesine kadar toplumumuzdaki sosyal statü farklılığının bir göstergesi olarak algılanmıştı. Avizeli evi olanlar nispeten daha zengin ve müreffeh sayılıyor, basit ampulleriyle evlerini aydınlatanlar ‘orta direk’ olarak görülüyordu. Bu yüzden olsa gerek, fakirlik damgası yememek için çevremizdeki pek çok insanın varını yoğunu avizelere yatırıp zenginliğin yansıttığı ihtişamdan bir yudum olsa da tadabilmek istemelerine şahit olmuşuzdur.

Avizeler her insanda farklı duygular oluşturabiliyor. Ama en çok da çocuklar için bir neşe kaynağı herhalde. Her çocuk, tavanda asılı görkemli avizenin elmaslarından birinin kopup yere düşmesini ve onunla ışık oyunları oynamanın keyfini çıkarabilmeyi istemiştir.

Avizeler bir bakıma evimizin küpeleridir. Nitekim ‘avize’ kelimesi Farsça’dan gelmektedir ve hâlâ bu dilde ‘asmak’ anlamın gelir ve bizdeki bir karşılığı da küpedir. Her ne kadar göz alıcı bir estetiğe sahip olsalar da ev hanımları için temizlik söz konusu olduğunda en zor yerlerin de başında gelir avizeler. Buna rağmen sanırız hiçbir zaman evimize avize almaktan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü artık günümüzde bu işi yapanlar o kadar profesyonelleşti ki bir gereklilik olarak değil, evimize renk katan bir ‘sanat eseri’ olarak görülüp alınabiliyor.

Avize tasarımına sanatsal kaygılarla yaklaşan en-der firmalardan biri de Ankara’daki Gülşen Avize. Kurulduğu 1980 yılından itibaren hem klasik hem de modern tarzda kendini yenileyen firma geçen süreç içerisinde sektörün öncü ülkelerinden yaptığı ithalatlar sayesinde ürün çeşidini çok zengin hacimlere ulaştırmayı başardı. Son on beş yıl içinde ise iç-dış aydınlatma planlama ve tasa-rım alanındaki yaklaşımları ile mimari sektörle de işbirliği içine girmiş bulunmaktadır.

Ülke içindeki çalışmalarına ek olarak pek çok yurt dışı merkezine ihracat da yapan Gülşen Avize, mimari özelliklere göre dekoratif aydınlatma tasarımlarıyla her çeşit kamusal alan, otel, restoran, cafe, camii ve benzeri mekânlara aydınlatma çözümleri üretmektedir. Günümüzde çok yaygın bir kullanım alanına sahip LED aydınlatma sis-temleri de firmanın çalışma alanları içinde. Yurt içi ve yurt dışında büyük başarı yakalayan Gülşen Avize’nin referansları arasında dünyanın en lüks oteli seçilen Antalya’daki Mardan Palace, Başbakanlık Konutu, Genelkurmay Başkanlığı Köşkü, Milan Otel (Moskova), Amerikan ve İngiliz Büyükelçilikleri, Ankara Hacı Bayram Camii, Kazakistan’daki Astana Camii ile Al-manya’daki pek çok camii gösterilebilir.

Mimari yapıya kattığı estetik değer ile avizeler daha on ya da yirmi yıl öncesine kadar toplumumuzdaki sosyal statü farklılığının bir göstergesi olarak algılanmıştı.

Benzer konular

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir