Rengârenk camları belirli bir kompozisyonda ve tiffany, bakırlı, kurşunlu, boyama ve mozaik gibi değişik tekniklerle bir araya getirerek ortaya konan ve eski zamanlarda kilise, camii ya da büyük ve özel mimari yapılarda rastladığımız vitray, şimdilerde ev, otel, pencere camları, merdiven boşluğu pencereleri gibi pek çok yerde uygulanarak günlük hayatımızın parçası haline gelen bir cam süsleme sanatı. ELDE Cam Tasarım, sahip olduğunuz mekâna uygun olarak değişik renk, ebat ve desenlerle zevkinize hitap eden klasik ve modern vitray tasarımları sunuyor.
Cam ve insanoğlunun onu bir sanat malzemesi olarak kullanması 7000 yıllık bir tarihe sahip. Ancak mimari açıdan kullanımı üç-dört asır öncesine dayanıyor. Her ne kadar eskiden taş, tuğla kadar önemli bir yere sahip olmasa da günümüzde modern binaların en öncelikli yapı malzemelerinin camlar olduğu muhakkak. Bu, camın berraklığı ve saydamlığından kaynaklanan bir durum. Geçmişte cam, lüks mimarinin bir elemanı olarak görülüyordu ve çok yaygın değildi. Bunun en temel sebebi ise cam yapma tekniklerinin bir meslek sırrı olarak saklanması ve tekniğin hızlı bir gelişim sağlayamamış olmasıydı. Bu sorun, daha az teknik bilgi ve beceri gerektiren ve temelde küçük renkli cam parçalarını mozaik gibi yan yana ekleme ilkesine dayanan vitray sanatının doğmasına zemin hazırladı. Böylece 19. yüzyıldan itibaren, genelde Avrupa özelde ise Fransa’da cam lüks olmaktan çıkıp saydamlığı ve işlenebilirliği ile hayatın her alanında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Doğu Akdeniz bölgesinde doğduğu belirtilen vitray sanatına Türk sanatçılar Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde artan bir ilgiyle yaklaştılar. Özellikle Topkapı Sarayı, Şehzade Türbesi, Süleymaniye Cami ve Yeni Cami gibi camiiler, konaklar, saraylar ve türbelerde vitray sanatına Türklerin kazandırdığı yenilikler gözlenebilmektedir.
Güneş ışığını renk katarak yapı içine aktaran vitray pencereler özellikle cami, kilise gibi dînî yapılarda aydınlatma sisteminin bir parçası olarak yaygınlık kazandı. Ancak pencereler dışında, günümüzde iç mimaride ve dekorasyon amaçlı olmak üzere geniş bir kullanım alanına sahip. Artık camın olduğu her yerde vitray sanatından söz etmek mümkün; evlerde, otellerde, birçok mekânda kapı camları, pencere camları, merdiven boşluğu pencereleri, mutfak – banyo dolap kapakları, tavan camları – kubbe, ışıklı duvar panoları, ayırıcı paneller -paravanlar –masa, lamba – abajur– aplik ve özgün hediyelik eşyalarda dekorasyon ve aydınlatma amaçlı kullanılıyor vitray.
Vitray süslemeleri, genelde beyaz çimento, mozaik, demirli veya telli renkli cam kullanılarak yapılırken alçı ve beton olmak üzere iki tür süsleme stili bulunuyor. Bu türler ise mozaik, macunlu, kurşunlu, boyalı ve tiffany diye adlandırılan farklı üretim tekniklerinde uygulanıyor. Bu süslemeler görsel bir zevke hitap etmesi yönüyle bir yandan sanatsal – estetik bir eğitim ve yeteneği gerekli kılarken diğer yandan irili ufaklı çok sayıda dekoratif parçayı ahenkli bir kompozisyon haline getirebilecek mühendislik hesaplamalarına ihtiyaç duymaktadır. Bu kadar yaygın bir kullanıma alanına sahip olmasına rağmen vitray sanatı hakkında tehlike çanlarının çaldığını söylemek zorundayız. İleri teknolojinin el sanatlarında yarattığı tahribattan vitray sanatı da nasibini almış gözüküyor. Bu sanatın Türkiye’deki pek çok ustası, çok az sayıda çırak yetişmesinden dem vuruyor. Onlara göre çözümlerden en önemlisi üniversitelerin Güzel Sanat fakültelerinde vitray eğitimi verilmesi.
Doğu Akdeniz bölgesinde doğduğu belirtilen vitray sanatına Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yoğun bir ilginin yaşandığı gözleniyor. Oysa Avrupa’da bu dönemlerde cam, lüks mimarinin bir öğesi olarak görülüyordu ve yaygın değildi.
İstanbul’daki ‘ELDE Cam Tasarım’ işte bu ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte bir yer. Vitray süslemelerinde hem klasik motiflerin işlendiği hem de modern çizgilerin takip edildiği bir yaklaşım sergileyen ELDE Cam Tasarım’ın kurucusu Heyecan Ural yüksek öğrenimini Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Yüksek Okulu’nda tamamladıktan sonra Almanya’nın çeşitli kentlerinde yoğun olarak değişik seramik atölyelerinde çalıştı. Bunun yanında batik, rölyef, ipek boyamacılığı gibi alanlarda da kendini geliştirdi. Başta Almanya’nın pek çok kenti ve Oslo’da olmak üzere pek çok karma seramik sergilerine katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra Avrupa’da edindiği tecrübeleri vitray sanatındaki yeteneğine yansıttı. 1991 yılından beri profesyonel olarak çalışmalarını sürdüren atölye, 1993’ten itibaren füzyonu vitray sanatında kullanmaya başlayarak ayrıcalıklı bir yer edindi.
Milli Saraylar Daire Başkanlığı ve İtalyan Kültür Merkezi işbirliğiyle 2005 yılında düzenlenen ”Camda Sanatsal Yansımalar” adlı karma cam sergisine katılarak büyük ilgi gördü. Cam Ocağı’nda katıldığı eğitimde dünyaca ünlü cam tasarımcısı Chantal Royant’dan Pâte de verre (Cam Hamuru) tekniğini öğrenerek çalışmalarına üçüncü boyutu kattı. Ana ilgi odağını iç mimarideki cam tasarımları olarak ifade eden ELDE Cam Tasarım, profesyonel vitray ve füzyon kursları da düzenleyerek ülkemizde vitray sanatının gelişimi adına çok önemli bir boşluğu dolduruyor.
ELDE Cam Tasarım Atölyesi’nde sanat amaçlı üretilen vitray süslemelerinin yanı sıra İstanbul’da özellikle modern villalardaki kış bahçelerini süsleyen vitray çalışmalarının yer aldığı “Kış Bahçesi Vitrayları”; dekoratif sehpa camı, dekoratif amaçlı duvar panosu, ara bölmeler vb. için modüler sistemle üretilen zarif füzyon uygulamaları kapsayan “Modüler Füzyon Cam”; geleneksel çini motiflerinden hareketle ortaya konan Çini Motifi vitray süslemeleri ile kapı ve pencere vitray süslemeleri dikkatleri çekiyor.