İstanbul’da cenneten bir köşe : Mihrabat Korusu

mihrabat

Yüzyıllar boyu padişahlara, hanım sultanlara, sadrazamlara gezinti mekânı olmuş, mehtaplı gecelerde sazlı sözlü boğaz eğlencelerine tanıklık etmiş Mihrabat Korusu; iki yıldan bu yana kafe ve yürüyüş parkurları, piknik alanları ve anfitiyatrosuyla tüm İstanbullulara hizmet veriyor…

İki denizin birbirine kavuştuğu şehirde bir koru

Mihrabat Korusu; Kanlıca sırtlarında, Boğaziçi’nin iki gerdanlığını ve boğazın tüm kıvrımlarını kuş bakışı kucaklayan muhteşem bir manzaraya sahip. Hangi köşesine giderseniz gidin; günün her saati Boğaziçi’nin ayrı bir güzelliğini, ayrı bir rengini keşfedersiniz bu tarihi koruda. Çünkü güneş her semtine ayrı bir renk verir Boğaziçi’nin ve hiçbir ânı aynı değildir iki denizin birbirine kavuştuğu bu şehrin…

Yahya Kemal’e ilham veren patika yollar

Koru, adını Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından III. Ahmet (1703-1730) için yaptırılan Mihrabat Kasrı’ndan alıyor. Bir dönem Vecihi Paşa’nın tasarrufunda kalan Mihrabat Korusu daha sonraları Sultan Abdülhamit Han’ın Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa’nın eşi Necibe Hanım tarafından, Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiyye Hanıma yüz görümlüğü olarak hediye edilmiş. Ancak koruya adını veren kasır Patrona Halil Ayaklanması’nda yakılmış.

Korunun; Sultan I. Mahmut’un (1730-1754) at gezileri yaptığı, şair Yahya Kemal’in en güzel şiirlerini yazmak için ilham beklediği patika yollarında dolaşırken; fıstık çamlarının hakimiyetindeki geniş yeşil alanda defne, çınar, erguvan, servi ve ıhlamur ağaçlarının tertemiz kokusuyla birlikte eski zamanların o tahassürlü havası da doluyor içinize.

Boğaz’a En Hakim Noktada Bir Restoran: Mihrabat Mihrabat’ın restoran ve kafe bölümleri; korunun hemen girişine, Boğaz’ın en hakim noktasına yerleştirilmiş. Türk, İtalyan ve Osmanlı mutfaklarından seçkin lezzetlerin sunulduğu zengin mönüsü aynı mekânda farklı damak zevklerine hitap ediyor. Ispanaklı levrek fleto’dan, kuzu tandıra, soya soslu piliçten, estergon soslu bonfileye, farklı mutfakların özel sunumları ve özgün lezzetleri ikram ediliyor konuklara. Ayrıca Mihrabat’a özgü çeşitli spesyallerin yanı sıra et ve balık ızgarayı, toprak çömlekte özel olarak mayalanmış Kanlıca Yoğurdu’nu da unutmamak lazım.

Kişi başına 30-35 ytl arası keyifli bir öğlen ya da akşam yemeği yemenin mümkün olduğu restoran; yaz aylarında 08:00-01:00 kış aylarında 08:00-24:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Şehirlerin En Güzelinin Şahitliğinde Mutlu Bir İzdivaç Bahçe bölümüyle birlikte bin kişiye kadar hizmet verebilen mekân; düğün, sünnet, nişan ve iş toplantıları için sıkça tercih ediliyor. En mutlu günlerini bir bahçe düğünüyle, şehirlerin en güzelinin şahitliğinde ölümsüzleştirmek isteyen çiftler için belki de en cazip adres Mihrabat. Öyle ya; koru adını bile bir düğün, evlilik vesilesiyle almış…

Benzer konular

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir