Yüzyılları Aşan Bir Ömür: İbn-İ Battuta
Dr. Ömer BolatAlbayrak Grubu Genel KoordinatörüGeçmişe yeterince ve gerekli değeri vererek baksak bugün için hayret ettiğimiz pek çok şey bizim için sıradan, kanıksadığımız pek çok şey ise hayret verici gelebilir. Tarihe yargılayıcı bir gözle değil meraklı bir öğrenci olarak bakmayı başardığımız ölçü-de bize farklı kapıları açacak ve çeşitli hikmetleri görünür kılabilecektir. Kırmızı Beyaz bugüne tarihle bakmayı ve tarihe de bugünle bakmaya özen gösteren bir yayın olarak sizlere ulaşıyor.
Peygamber Efendimiz’den sonra gelen nesiller için de bu bakış açısı geçerliydi. Saadet Asrı’nı yaşamamış bu kişiler o devre ait tüm bilgileri bir araya getirmek ve anlatmak üzere benzeri az görülen bir gayretin içinde oldular. Buna örnek olarak gösterebileceğimiz Endülüs, İslam dünyasının en parlak dönemle-rinden biridir. Avrupa’nın en batısında genişleyen İslam toprakları ulaştıkları yerlerde-ki toplumlara medeniyet, refah ve huzur taşımıştı. Endülüs bir coğrafya veya yönetim alanının adı olmaktan ziyade bir mefkûrenin ve medeniyet anlayışının cisimleşmiş ha-liydi. Farklı kültürleri potasında eriten bir yüksek kültürdü. Farklı nedenlerden dolayı Endülüs’ü anlamadan İslam’ın altın çağlarını tam olarak anlamak ve bugünleri değer-lendirmek mümkün değildir.
Endülüs’ü besleyen önemli kaynaklardan biri de kuşkusuz Kuzey Afrika yani Mağrip’le oluşturduğu geçişken yapıydı. Atlantik Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na uzanan İs-lam toprakları, bilimin ve hür düşüncenin yeşerdiği bereketli topraklar haline gelmişti. Müslüman fatihlerin taşıdığı İslam mesajı geniş kitlelerde karşılık bulmuştu. Bu geniş topraklar uzun yıllar bir barış yurdu haline gelmişti.
Bugün Fas toprakları içinde kalan Tanca’da doğan İbn-i Battuta seyahatnamesiyle bugün bile tekrarlanması güç olan 30 yıllık uzun bir yolculuğu bizlere aktarıyor. İslam’ın eşsiz hoşgörüsünü ve İslam toplumlarının sosyal yapılarını anlatan İbn-i Battuta aynı zaman-da özgüven sahibi bir profil sergiliyor. Kırmızı Beyaz olarak kendisinin bu yolculuğunu kapak dosyası olarak sizlere aktarıyoruz. Kendisinin ilham verici yolculuğunda bir bö-lüm Anadolu’ya aittir ve ticari hayata ilişkin bilgileri verirken ahilik geleneğine de önem-li yer verir. İbn-i Battuta’nın seyahatnamesi bu yönüyle bizler için ciddi bir kaynaktır. Aradan yüzyıllar geçse de bazı konular tazeliğini koruyor. Kurulan kardeşlik bağları fark-lı şekillerde yaşamaya devam ediyor. Bunun en taze örneklerinden birini Pakistan’da ya-şadık. Lahor’daki metrobüs hattını Albayrak Grubu olarak işletmeye aldık. Türkiye’ye ve Türklere çok olumlu duygular besleyen bu kardeş ülkede metrobüs gibi doğrudan hayata dokunan bir projeyi gerçekleştirmek güzel günlerin bir habercisi oldu.
Dergimizi farklı kılan hususlardan birisi geçmiş ve geleceği aynı kapak içinde buluş-turmaya çalışması. Yenilikleri sadece teknolojik gelişmeler olarak algılamak ve teknik kalıplara sığdırmak doğru bir bakış açısı olmaz. Paylaşma ekonomisi bunun en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Gelişen teknoloji aynı zamanda sosyal hayatımızı ve hayata bakışımızı değiştiren veya değiştirme vaadi taşıyan yenilikler taşıyor. Kırmızı Be-yaz sayfalarında bu yeni bakış açılarını da sizlere taşıyoruz. Dergimizin bu sayısı Ramazan-ı Şerif’i ve ardından Ramazan Bayramı’nı da içeriyor. Bu mübarek günlerin hepimiz için, tüm Müslümanlar, ülkemiz ve insanlık için hayırlar ge-tirmesini temenni ediyorum.
Dr. Ömer Bolat
Albayrak Grubu Genel Koordinatörü
Okumak için tıklayın.