27 Şubat 2011’de ebedi âleme uğurladığımız Erbakan, siyasi tarihimizin yaklaşık son elli yılında belki de kendisinden en çok söz edilen birkaç isimden biriydi. Kabına sığmayan zekâsı ve hizmet arzusuyla karşısına çıkan hiçbir zorluktan ve engelden yılmayan, yenilgileri hiçbir zaman kabul etmeyen ender liderler arasındaydı. Hayatı boyunca başarılı olmayı prensip haline getirmiş birisi olarak hem eğitim-öğretim hayatında hem de siyaset hayatında Türkiye’nin en önde gelen isimlerinden biri oldu.
29 Ekim 1926 yılında Sinop’ta dünyaya gelen Necmettin Erbakan baba tarafından Adana’nın Kozan ilçesinin tanınmış ailelerinden Kozanoğullarına mensuptur. Kayseri’de başladığı ilköğrenimine babasının tayini sebebiyle Trabzon’da devam etmiş, daha sonra ise İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirmiştir. Üstün zekâ ve kabiliyeti nedeniyle ikinci sınıftan başladığı İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 1948’de mezun oldu. Derslerdeki başarısı ve yeteneği sayesinde aynı sene Motorlar Kürsüsü’nde asistanlığa seçildi. Sınıflarda ders vermek doçent ve profesörlerin yetkisinde olmasına rağmen kendisi asistan olduğu halde ders vermesine izin verilmiştir. Yeterlilik tezindeki başarısından dolayı 1951 yılında İTÜ tarafından Almanya’daki Aachen Technische Hochschule’a (Aachen Teknik Üniversitesi) doktorasını yapması için gönderildi. Bu sırada Alman ordusu için araştırmalarda bulunan dünyaca ünlü bilim adamı ve DVL Araştırma Merkezi’nin başkanı Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Alman üniversitelerinde doktora yapan ilk Türk bilim adamı olan Erbakan, doktorasını kısa bir sürede başarı ile tamamlayıp, 1953’te doçentlik sınavını vermek üzere İstanbul’a döndü. Henüz çok genç bir yaşta, 27 yaşında doçentlik sınavını başarıyla geçerek 1954 yılından itibaren İTÜ’de göreve başladı. Bu sırada tekrar araştırmalarına devam etmek üzere Federal Almanya’da bulunan Deutz fabrikalarına gitti. Dünyaca ünlü Leopar tanklarının geliştirilmesi çalışmalarını yürüten ekipte Başmühendis olarak görev yaptı. Araştırmalarını tamamladıktan sonra yurda döndü ve 1954-55 yılları arasında askerlik görevini yaptı. Tekrar üniversiteye döndüğü 1956-63 yılları arasında 200 ortaklı Gümüş Motor’u kurdu ve ilk yerli motor üretimini gerçekleştirdi. Bu sırada 1965 yılında Profesör ünvanını aldı. 1967 yılında Türkiye Odalar Birliği Genel Sekreterliği’ne seçilen Erbakan aynı yıl hayat arkadaşı Nermin Hanım’la evlendi.
1969’dan sonra siyasete giren Erbakan, sırasıyla Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi’nin Genel Başkanlığını yürüttü. Yanı sıra 1974-78’deki koalisyon hükümetlerinde Başbakan Yardımcılığı ve 1996- 97 yıllarında Başbakanlık yaptığı dönemde Türkiye’nin büyük atılımlar gerçekleştirmesine öncülük etti. Daha sonra siyasete Saadet Partisi’nde devam eden Erbakan 27 Şubat 2011 tarihinde dâr-ı bekâya intikal etti. Cenaze törenindeki mahşeri kalabalık, onun bütün Türkiye için ne anlam ifade ettiğinin açık bir göstergesi oldu.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Alman üniversitelerinde doktora yapan ilk Türk bilim adamı olan Erbakan, makine mühendisliği alanında dünya çapında bir bilim adamı olmasının yanında, aynı zamanda, son elli senelik siyasi hayatımıza damgasını vuran ve gerçekleştirdiği projelerle büyük atılımlara vesile olan başarılı bir politikacıydı.